İktisat terimleri, günlük yaşamda duyduğumuz terimlerden daha karmaşıktır. Hayatın her anında yer alan iktisat bilimi, sınırlı kaynakların kıtlığına ve bu kaynaklara olan ihtiyacın karşılanmasına dayanır. Bir mala olan talep arttıkça, o malın miktarı azalır ve doğal bir sonuç olarak değeri artar. Piyasada yer alan satıcılar, kıt kaynaklar ve alıcılar ekonominin ana aktörleri haline gelir. İktisat bilimini ve ekonomik gelişmeleri doğru anlayabilmek için bu karmaşık yapıyı ve terimleri iyi öğrenmek gerekmektedir. Özellikle, tüm dünyayı sosyal ve siyasal alanda derinden etkileyen 1. Dünya Savaşı'ndan sonra ekonomi büyük değişimler yaşamıştır. Dünya ekonomik bunalımı olarak anılan bu dönem, iktisat biliminin ivme kazanmasına sebep olmuştur. Savaş sonrasında üretimin azalması ve talebin karşılanamaması, yeni iktisat akımlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
Temel İktisat Terimleri
- İktisat: Ekonominin işleyişini, piyasaların yapısını, devletin ekonomiye müdahalesini ve bunların satıcı ve alıcı üzerindeki etkilerini inceleyen bilim dalıdır.
- Piyasa: En kısa tanımıyla pazar olarak ifade edilebilir. Piyasa, sınırsız sayıda alıcı ve satıcının karşı karşıya geldiği mal ve paranın dolaşım yeridir. Her iktisatçı piyasaya farklı özellikler yüklemiştir. Bu durumun bir sonucu olarak ortaya birbirinden farklı özellikler taşıyan birçok piyasa türü çıkmıştır. Monopol, oligopol, düopol ve tam rekabet piyasası bunlardan bazılarıdır.
- Arz: Üretici yani satıcı tarafından piyasada satışa sunulan mal ve hizmet miktarına verilen isimdir.
- Talep: Tüketicinin bir mal veya hizmete olan alım isteğini ifade eder. Arz ve talep, yukarıda sayılan piyasa türlerinde farklı özelliklerle ele alınmıştır.
- Tam Rekabet Piyasası: Tam rekabet piyasası, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan ilk piyasa türüdür. Bu piyasa türünün savunucusu Keynes'tir. Keynes'e göre alıcı ve satıcı tek başına piyasa koşullarını etkileyemez. Alıcı ve satıcının piyasaya giriş çıkışının serbest olduğu bu modelde, alıcı ve satıcı sayısı sınırsızdır. Satışa sunulan mallar homojendir.
- Monopol Piyasa: Tam rekabet piyasasının tam tersi olarak çalışan piyasa türüdür. Monopol piyasaya göre ekonomi hiçbir zaman dengede değildir. Piyasada tek satıcı olduğu kabul edilir ve giriş çıkış serbest değildir.
- Milli Gelir: Milli gelir, mikro iktisat kavramlarının aksine devlet ekonomisine ait bir kavramdır. Makro iktisat terimleri arasında yer alan milli gelir, bir ekonomide belirli bir zaman aralığında safi milli gelir değerinden dolaylı vergilerin çıkarılmasıyla elde edilen geliri ifade eder. Bu gelirin nüfusa bölünmesiyle kişi başı milli hasıla ortaya çıkar. Bu gelir miktarının yüksek olması, ülkenin gelir seviyesinin iyi olduğuna işaret eder.
Ekstra Bilgiler ve Gelişmeler
İktisat, sadece yukarıda belirtilen terimlerle sınırlı değildir. Gelişen dünya ekonomisi, yeni terimlerin ve kavramların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örneğin, "küreselleşme" ve "sürdürülebilir kalkınma" gibi terimler modern ekonominin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ayrıca, dijital ekonomi ve kripto paralar gibi yeni ekonomik alanlar da iktisat biliminin kapsamını genişletmiştir.
İktisat biliminin karmaşıklığını ve sürekli evrim geçirdiğini anlamak, sadece teoriye değil, aynı zamanda pratik bilgiye de sahip olmayı gerektirir. Bu nedenle, ekonomik gelişmeleri ve yenilikleri yakından takip etmek büyük önem taşır.
Sonuç olarak, iktisat terimleri ve kavramları, ekonomik olayları anlamak ve yorumlamak için temel taşlarıdır. Bu terimlerin iyi anlaşılması, bireylerin ve devletlerin ekonomik kararlarını daha bilinçli bir şekilde almasına katkı sağlar.
|
Karhan
08 Mayıs 2024 ÇarşambaGayri safi milli hası tam olarak ne demek? Hep merak etmişimdir. İktisat ve ekonomi terimleri arasında her yıl açıklanan bu terimin ne anlama geldiğini bir türlü çözemedim. Neye göre bu dağılımı belirliyorlar acaba? Bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi? Şimdiden teşekkürler.
Cevap yazAdmin
08 Mayıs 2024 ÇarşambaKarhan bey,
Gayri safi milli hasıla (GSMH), bir ülkenin belirli bir yıl içerisinde ürettiği mal ve hizmetlerin toplam değerini ifade eder. Bu değer, yurt içindeki ve yurt dışındaki vatandaşların üretim faaliyetlerini kapsar. Yani, sadece bir ülkenin kendi sınırları içerisindeki üretimi değil, aynı zamanda yurt dışında çalışan vatandaşların üretimlerini de hesaba katar. Bu hesaplamada tüm mal ve hizmetlerin piyasa değerleri kullanılır ve genellikle bir yıl içerisinde hesaplanır. Bu terim, bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü ve refah düzeyini ölçmek için kullanılan önemli bir göstergedir.
Umarım açıklayabilmişimdir.
Saygılar,